16.6.16

Son Feci Bisiklet

Universite sinavina girdim. Tabii ki de istedigim gibi gitmeyen bir sinav ve o zoraki tercih yapma seruveni. Ve sonuclar. Bilet kesildi. Ankara'ya gidiyordum. Bu drami aslinda uzuun uzun anlatabilirim ama bu yaziyi asla bununla mahvetmeyecegim.

Ankara'ya ayak bastim. Ilk sene her gun aglayarak gecirdim. Sonra asik oldum. Iyi ki asik olmusum. Olmasaydim eger o sehir tam bir zehir olacakti bana, buna hala inaniyorum.

Evet artik asiktim, sehrin keyfini surebilirdim. O zamanlar Tandogan'dan Maltepe Kizilay istikametinde yurumek, Kizilay'da olmak, Karanfil'de olmak bir zevkti. Simdi kimse inanmaz buna ama eskiden cok guzeldi Kizilay. Leman'da otururduk saatlerce. Sonra birkac sene gecti, oturdugumuz kafelerde, "Sist hop opusmek sarilmak yasak" cumlelerinin yukselmeye basladigini duyar olduk. Istikameti cevirecek yer kalmamaya baslayinca, evlerden cikmamaya sadece evlerde toplanilmaya baslandi. Ha derseniz simdi sanki cok mu farkli bir baska sehir?, kesinlikle haklisiniz artik hic bir yerde evden cikmiyoruz.

Yine konudan saptim.

Etrafinda dolanip dolanip durdugum ve anlatmaya calistigim sey su, Ankara'yi sadece Ankara'lilarin sevdigini cok iyi anliyorum. Ankara'yi Ankara yapan guzel insanlaridir. Ankara'nin insani guzeldir, samimidir, paylasimcidir, artik DNA'sina islemis mucadeleciligi vardir. Baskaldirir.Ustune ustluk ulkenin en iyi muzisyenlerine de ev olmustur. Bu konuyu burada kapatiyorum cunku bence gercekten tartismaya kapali.

Artik, Ankara'da 4 sene yasadigim icin ve isim nedeniyle zirt pirt gittigim icin mi bilmiyorum, yeni bir muzik dinlesem, varsa eger, o Ankara havasini anlayabiliyordum. Bir de uzerine Ankara'da edindigim, cok sevdigim yakin birkac arkadasim muzisyen olunca, onlarin kafasinin icine daha kolay girebilmistim. Hepsinde ayni soz, 'Istanbul'a gitmek gerek ama asil muzik yapmak gerek o yuzden burada kalmak gerek'. Bunun anlamini kavrayabiliyordum ama ne demek istediklerini zaman gectikce daha iyi anladim.

Simdi yeni bir grup kesfedilecekse, ya da solo bir album , herneyse, ilk dikkat ettigim seylerden bir tanesi Ankara kokeni var mi diye bakmak oluyor. Son Feci Bisiklet de oyle girdi hayatima.

Grubun ismine bakarsan, pas vermeye bile degmeyecek bir grup gibi dusunurken, su an en sevdigim Turk muzik topluluklarindan oldular. Simdi bunun kisa hikayesini anlatmak istiyorum. Anlaticam ama tekniklere girmeyecegim cunku ruhumu cok besleyen bir grup ve sadece bundan bahsetmek istiyorum.

Kulagima ilk defa 'Bundan sonra cikmaz karsina' sozleri calindi. Once sese vuruldugumu hatirliyorum. Arda, sesiyle bedeni birbirine zit biri. Guclu ses, ince bir vucut. 
Herseyden once sunun altini cizmek istiyorum, Arda ulkenin en gelecek vaad eden soz yazari ve bestecisi olmakla kalmayacak en iyi yorumcularindan birisi de olacak. Cok begeniyorum. Aslinda en cok soz yazarligini mi, yorumunu mu yoksa kafasini mi seviyorum onu tam bilmiyorum. 

Son feci Bisiklet sadece Arda midir? Kesinlikle hayir. Hersey bir yana Arda gibi bir adamla birseyler uretmek ve iyi performans saglayabilmek zor olmali. Cok eski arkadas olmalarinin avantajini kullaniyor olmalilar. 

Yaziyi yazarken doyasiya dinliyorum. Bikinisinde Astronomi caliyor... 'Denizler cinayet islemezler aslinda kimseyi istemezler' 

Son Feci Bisiklet nasil muzik yapiyor ondan bahsetmek gerek belki de..Son Feci bisiklet melodileriyle rock'n roll bile yapiyor ama olayi gufteden ziyade, hayatinizda her ne turlu duygu seli yasiyorsaniz, nelere kiziyor, nelerden tatmin oluyorsaniz, neler caninizi sikiyor, nasil asik oluyorsaniz ve daha bilimum butun duygu dunyasini, kesinlikle duz bir anlatimla degil, akla gelebilecek butun betimleme ve metaforlarla bezeyip sunuyor karsimiza.

'Belli ki bir sir vardi onun sesinde, her dusundugunde onu beyaz elbisesinde'.

En sevdigim sarkilari elektrot ve modern zamanlar. Diger sarkilarini da cok seviyorum ama ozellikle bu iki parcayi dinlerken yuzumde gulumseme oluyor. Sarkilar mutluluk asiladigi icin mi? Hayir. Bu sarkilari dinlerken yasayabildigim icin. "Ay benim gece senin bakar bakar gulumserim" diyor Elektrot'ta. Ben gercekten de Ay'a her baktigimda gulumserim. Sadece bu naifligi yakalayabildigim icin bile basimin ustunde her daim yerleri olacak.

Bir baska sevdigim yanlari da, hikayenin dunyayla sinirli kalmiyor olmasi. Butun evren bizim. Evet kucucuguz ama yerimiz burasi degil butun evren. Sarkilardaki perspektiflerini seviyorum. Daha cok gencler, nasil diye soruyorum sadece? Nasil oluyor? Bu sorunun cevabi icin birden farkli yerde roportajlarini okudum izledim. Belli ki ozellikle Arda zaten coktan bagini bizimle koparmis. Bu dunyadan degil o cocuk. Iyi ki degil. Yazinin baslarinda en cok nesini seviyorum bilmiyorum demistim ama simdi yaziyi sonlandirirken, en cok kafasini sevdigime karar veriyorum.

"En son ne zaman ayik olduk?, gorunuste ne yolcu ne yolduk"


Son feci bisiklet ozel bir grup. Uzun omurlu olmalarini umit ediyor, Modern Zamanlarla basbasa birakiyorum sizi...

"Belki cani fazla isteyecek ama sevmeden sevismeyecek"


https://www.youtube.com/watch?v=xjGU0by245M






































Hiç yorum yok: