26.4.10

Cunda

Hayal meyal hatirladigin seyler vardir hayatinda.
Yasin ne kadar kucuk olursa olsun, inanmazsin sana " cok kucuktun sen, hatirlaman mumkun degil" diyenlere.
Bildigim bir doktor var Kadikoy'de. OSS'ye hazirlanirken annem bulmustu. Dikkatini toparlamakta zorlanan insanlari degisik bir hipnoz seansina sokup , neredeyse kendi dogum anina kadar gecmise goturuyormus. Bunun dikkatini toparlamakta ne gibi bir katkisi olabilir bilemiyorum ama. Su an bu yazinin icinde espriler ya da " Carsi herseye karsi" durusunu benimseyecek bir hal takinmis olmak istemiyorum.
Ben o doktora hic gitmedim. Kucuklugume hic inmedim. Yasadigim seyleri hayal meyalde olsa cok net hatirliyorum. Ya da o anlari kafamda cok guzel renklerle donattim ve o anilar, o anlar gercekte oyle yasanmamis olsa da ben oyle olduklarina inanmak ve kendimi kandirmak istiyorum, kimseye zarar vermeksizin.
-o-
Bahsedecegim iki kisi birbirlerini ilk gorduklerinde asik olurlar. Ayni bolumdeler, ayni siniftalar. Birinin lisedeki bazi durumlarindan kaybi oldugu icin aralarindaki 3 yas farki ortadan kalkar.
Cocuk , klasik tembel ama zeki, kiz ise caliskan bir tip.
Cocuk her defasinda projelerini son ana birakir birkac kere hocasiyla gorusur tum donem boyunca ama yine de en sonunda en guzel projeler ve fikirlerle ondan ortaya cikarmis. Kiz ise tam tersi. Duzenli, sik araliklarla hocasini ziyarete giden ve isin ipini siki tutan bir tip.
Bir gun,  goz goze gelirler ve asik olurlar.
Bu kadar basit.
O andan itibaren hayatlarinda baska kimseyi istemeyeceklerini bilirler ve elleri kenetlenir.
Bu yuzden bana hep " Sen ask cocugusun yavrum " der babam.
-o-
Firtinalarin baslamasina sebep olsa da, Camlik'taki evin, eger ki bir gun kucuklugume inebilirsem, benim icin cok ozel oldugunu gormem hic zor olmayacaktir. Betimleme becerim nasil bilemiyorum ama kaba hatlariyla o ev soyleydi;
Ayvalik'ta Camlik muhitinde bir apartman. Apartmanin onunden yol gecer, yolun obur tarafinda alabildigine ege denizi uzanir, zambak agaclarinin arkasindan. Apartmanin diger tarafinda Camlik'i camlik yapan, alabildigine Cam ormani ve yan tarafinda perili kosk diye isim taktigimiz ev ve bombos arazisi vardir.
Neredeyse 15 yil oldu gitmeyeli. Simdi kimbilir ne hale gelmistir.
Ayvalik cok guzeldir, ama eski ayvalik cok guzeldir. Simdi eminim herseye oldugu gibi orasida cok bozulmustur.
-o-
" Eliiiiiiiiif "
" Anne nerdesiiiiin?, Goremiyorum seni"
Pazarda kaybolmayi hic tecrube ettiniz mi?
Onca kalabaligin icinde yerden bitme kirmizi kilotlu corapli, saclari kisacik, gozleri fildir fildir donen ve herseyi merak edip karistiran bir kiz annesinin elini biraktigi an kalabaligin icinde kaybolur. Gozunun onunde olmasina ragmen o kadar kucuktur ki onca insan ona dev gibi gelir ve annesini bile goremez ve baslar bagirmaya. " Nerdesiiiiiin" diye. Bununla da kalmaz sikilir en sonunda, " Annem yok, bende eve giderim napiyim" der de demesine , nasil geri donucek onu bile bilmez.
Anne bakar ki bu kiz basini alip gidiyor pazar'in kapisina dogru kosar ve kizinin elinden tuttugu gibi baslar soylenmeye.
" Ne zaman yerinde durucaksin sen!!!"
-o-
Apartmanin kapisindan disari ciktigi gibi kosar yandaki perili koskun agacina bagladiklari lastige binip sallanmaya. Kosarken onune cikan tum kedilerin kuyrugundan tutmak onun icin buyuk bir oyundur. O koskocaman, pofuduk tuyler hep ilgisini ve dikkatini cekmistir. Annesine gore artik bir sure sonra, onu goren kediler kacicak yer bulmaya calisirlarmis.
Sallanirken, bir sagina bakar birde arkasina, butun ormanin cam kokusunu icine ceker. Onunde acik deniz arkasinda kozalak kokusu.
Iner salincaktan ve tarladaki papatyalari toplamaya baslar.
Heidi'nin Alplerdeki yasami gibidir onunkiside, sadece kendine ait bir kuzusu yoktur o kadar.
Apartman gorevlisinin buyuk kiziyla birlikte topladigi papatyalari bir araya getirip sacina tac yapar.
Buyuk kiz der ki " bunlar Cunda'da daha guzel oluyor, oraya gittiginde de topla getir."
Cunda mi?
Su dunyada hep olmak istedigi bir yer varsa orasi ya Cunda'dir ya da Yahsi'dir.
-o-
Adapazarin'dan yine apar topar gelirler.
Yazin bir kismini onlarla Camlik'ta geciriceklerdir.
Her geldiklerinde kutu kutu Akide sekeri getirirler kiza.
En sevdigi sekerdir.
Birde susamli olanlar varsa mutluluktan havaya ucar bizimkisi.
Cok sever o ikiliyi.
Bu ikilinin cocuklari yoktur. Bizimkini ve abisini kendi torunlari gibi , annesini de kendi kizlari gibi gorurler hep.
-o-
" Buyukanneeeeeeeeeeeeeeeeee????"
" Yavrum niye bagiriyorsun, noldu?"
" Buyukdedemle, piknige gidelim mi?, ama Cunda'ya?"
" Yarin gidicez, yarin"
" Ollllllleyyy" " Papatya'da toplayip tac yaparmiyiz?"
" Yapariz yavrum, sucukla kolalari da aliriz yanimiza butun gun piknik yapariz"
-o-
Omrum boyunca asla unutmayacagim sucuklu ekmek kola ve papatyadan tac yapmaya dair anilarimi hep onlarla yasadim.
Herseyi sorardim onlara.
Gokyuzune bakip, derdim ki " Allah , ordaki bulutlar gibi mi "
" Sen neye benzetiyosan, odur Allah" , derdi bana.
" Ben orada sakalli bir adam goruyorum, bence Allah o."
Yunan tanrisi Hercules'le karistirirmisim megersem haberim yokmus.
-o-
Hic kimseden cekinmeden, lafini esirgemeden ve umursamadan ve mutlaka hayati boyunca bir kerede olsa cevresindeki herkesi kilicindan gecirmistir o.
Muazzam bir espri anlayisina sahip, dunya gorusu hepimizden daha genis ve daha farkliydi onunkinin.
Kimsesi yoktu kocasindan baska ama ayni zamanda o herkese sahipti.
Ici tertemiz, yuregi sevgi dolu olsa bile onun gozlerinden cikan simsekler hic bitmezdi.
Sinirli dertli degil, hayatla alip veremedikleri olan bir kadindi. Verdiklerinin aldiklarindan cok olmasi sayesinde, bu dunyanin adaletsiz oldugun o coook kucuk yaslarda, sevdigi asik oldugu adam icin ailesini rededen guclu bir kadin olan hissetmistir.
-o-
Daha da uzatmak istemiyorum.
Buyukannemi kaybettim.
Elimin kolumun bir kismini kaybetmis gibi hissediyorum.
Orada olmak onun kokusunu icime cekemedigim icin, yogun bakimdayken gozlerinin icine bakip, onu opemedigim icin yanaklarindan ellerinden, kendimi suclamaktan vazgecemicem onuda biliyorum.
Orada olmaliydim ve olmadim, olamadim!
-o-
Refika Purgun 88 yasinda artik yeter bana burdaki durum dedi ve gitti. Bizim en eski Arnavutlarimizdan o dev kadin gitti.
-o-
Pristina'daki mahalleden bir yildiz daha kaydi.
-o-

Hiç yorum yok: