18.11.10

Renklerin icinde

Herseyin karman corman oldugu bir donemdeyim.
Hem sondayim diye yeni atilacak olan adimlarim icin heyecan doluyum ama neye nicin bu denli buyuk bir heyecanim var onu kestiremiyorum.
Belirli olan hic birsey yok.
Sadece artik sabahlari kalktigimda yeter yine mi diyecegim birsey daha, tek birsey bile istemiyorum hayatimda.
Hani ara vermek , kafa toparlamak tabirleri cok manali gelir ya bu tip zamanlarda ben ondan bile korkar haldeyim.
Hem cok utopik hem de oldukca somut, olabilitesi yuksek, hayalimsi kucuk planlar pesindeyim.
Ayni anda bircok sey cikarma kabiliyetimi gelistirmek ise cabasi.
Iyiye dogru gidicek bircok sey diye umut ediyorum ama su varki saklamiyorum, geri donmeye korkuyorum.
Geri donmek zorundaymisim gibi hic hissetmedigim icin sanirim. Birde artik aklimda, dunyanin her yerinde yasayabilirim kafasi olunca, dolastikca, gordukce bir ton degisik yerleri , ayni zamanda bir o kadar da bir yere ait olma , bir yere ayak bastiginda burasi benim evim deme hissiyatindan uzaklasiyorum.
Birde o artik tabiri caiz ise "Grad Student Life" dedikleri o bilmemnesi boktan ezik hayatin verdigi durum sebebiyetinden, her biten kitadan sonra oldugun yeri birakip baska yere gitmece, ardinda malesef sevdiklerini birakmak, hani hakketen agzima siciyor.
Ardinda eskiden olsa, en olmadik diyebilecegin hisleri de getiriyor. Artik ne bildigim ask o ask degil, ne de anlamini ezbere bildigim seyler ayni yerdeler,cok baska yerlerdeler artik. Herseyi bir degisik yasiyorum. Daha saglikli olduguna inaniyorum. Ne piskopatimsi bagliliklar, ne de buyuk hayalkirikliklari, ne buyuk umutlar ne buyuk basinclar var. Sevgi yinede cok buyuk  ama bogucu, zorlayici, beklentileri buyuk olan bir sevgi asla degil.
Boylesi daha cok seviyorum, sevebiliyorum. Ama gel gor ki geri donemiyorum.

Hiç yorum yok: